| Bu sayfadasın : Urartular | | Bugün :2 | | Klik :3 | | Online : |




GORAVAWEP

Urartular

Urartular, Başkenti Tuşpa (Van) idi. Urartu Devleti en güçlü döneminde (M.Ö. 8-7.yy), günümüzdeki Doğu Anadolu, Kuzeybatı İran, Irak'ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi'ne egemendi.

Devletin başkenti Doğu Anadolu'da Van Gölü'nün doğu kıyısında yer almaktaydı; daha geç dönemlerdeki adıyla 'Tosp', Urartucadaki 'Tuşpa'ya dayanmaktadır. Van Gölü denizden 1625 metre yüksekte olup Urmiye Gölü'nden 336 metre daha yukarıda yer almaktadır. 3400 ve 5000 km²'yi bulan alanlarıyla her iki gölde Anadolu-İran bölgesinin en büyük gölleridir. 'Deniz' olarak da değerlendirilirler. Asurlar (Aşurlar, eski Asurlar)'ın coğrafi metinlerinde Van Gölü'nden 'Nairi'nin Yukarı Denizi', Urmiye Gölü'ndense 'Nairi'nin Aşağı Denizi' olarak söz edilir. Bugün dahi Urumiye Gölü'nün Farsçası 'Deryeça'[kaynak belirtilmeli] yani 'Küçük Deniz' anlamındadir.

Urartu yerleşim bölgesinin sınırlarını, batıda Karasu-Fırat, kuzeyde Kuzey Ermenistan dağları, doğuda İran Azerbaycanı'ndaki Savalan Dağları, güneyde ise Zagros Dağları'yla birleşen Doğu Toroslar oluşturur.

Efsanevi Ağrı Dağı bu dağlık bölgenin orta noktasındadır. İncil'deki masoretik ünlüleştirmeden ötürü bu dağ, Urartu adının "r r t" ünsüzleriyle yazılması sonucu "Ararat" adını almıştır. 5165 metrelik yüksekliği ile Büyük Ağrı Dağı, Kafkasya'nın güneyindeki en yüksek dağdır. Küçük Ağrı Dağı, Tendürek, Aladağ, Süphan Dağı ve Nemrut Dağı gibi genelde 3000 metreyi geçen diğer dağların çoğu Van Gölü yakınlarında yer almaktadır.Konu başlıkları [gizle]
1 Kronoloji
2 Kazılarla incelenmiş önemli merkezler
3 Yazı ve Yazıtların Dağılım alanı
4 Din ve Tanrılar
5 Ölü Gömme
6 Siyasal ve kültürel ilişkiler
7 Çanak-Çömlek Sanatı
8 Kaynaklar
9 Urartu'yu Ermenileştirme çabaları.
10 Türkçe bibliyografya
11 Dış bağlantılar

Kronoloji [değiştir]

Tevrat'ta Ararat olarak bahsedilmektedir. Daha sonraları Asur yazıtlarında Uruatri biçiminde rastlanır. Bu belgelerden anlaşıldığına göre M.Ö. 13. yy ile 9. yy arasında Uruatri ve Nairi gibi toplumlar Doğu Anadolu'da beylik ve aşiretler halinde yaşamaktaydılar.

Krallık M.Ö 9. yy ortasında I. Sarduri ile ilan edilir. İlk Urartu yazıtı ve Van Kalesi'ndeki ilk anıtsal mimari bu krala aittir. M.Ö. 7. yy'daki en güçlü krallardan biri olan II. Rusa'dan sonra ise gittikçe zayıflamış ve M.Ö. 6. yy sonlarında tarih sahnesinden çekilmiştir. Urartu krallarının sıradüzeni ve tarihlendirilmesi, daha iyi belgelendirilmiş Asur kralları listesi ile kurulabilen paralellikler yardımıyla sağlıklı hale getirilebilmektedir.Urartu-Asur savaslari ve Urartu Devletine Medlerin cesitli akinlari nedeniyle gittikce zayiflayan devlet m.o 26.yy de yikilmistir.Ayrica Babil Tarih kaynaklarinda Iskit akinlarinin Urartulari zayiflattigi desteklenir.
Kazılarla incelenmiş önemli merkezler [değiştir]
Aşağı ve Yukarı Anzaf: Yukarı Anzaf’ta Haldi tapınağı, büyük depolar ve surlar
Çavuştepe (Sardurihinili): Büyük bir saray yapısı, Haldi ve Irmuşini tapınakları, depolar, atölyeler ve surlar
Toprakkale (Qilbani önündeki Rusahinili): Haldi tapınağı
Ayanıs (Eiduru önündeki Rusahinili): Tapınak, depolar, surlar, aşağı şehir
Karagündüz: Höyükte sivil yerleşme, mezarlıkta içinde 80’i bulan sayıda gömü olan 9 oda mezar
Altıntepe: Başkent Tuşpa’nın mezarlığı
Dilkaya: Höyükte sivil yerleşme, mezarlıkta 3 sandık-oda mezar, küp mezarlar ve kum mezarlar
Altıntepe/Erzincan: Tapınak, yönetici yapıları, oda mezarlar
Habibuşağı (Tumeişki)/Elazığ: Sınır kalesi, mezarlar, en batıdaki Urartu yazıtı
Giyimli: Mezarlık ve giyimli ev planları mevcuttur
Kefkalesi: Saray, tapınak
Kayalıdere: Kale, tapınak, kaya mezarları
Iğdır: Mezarlık
Oşakan/Ermenistan
Arin-Berd (Erebuni)
Armavir-Blur (Argiştihinili)
Karmir Blur (Teişeba URU)
Horom
Bastam (Rusai URU.TUR)
Haftavan Tepe
Hasanlu
yoncatepe akrpol ve nekropolü
Yazı ve Yazıtların Dağılım alanı [değiştir]

Urartuların kullandigi dil hint avrupa dil ailesine girmektedir ve bugun Van bölgesinden kullanılan yerel dillerle önemli benzerlikler göstermektedir. ve yazı olarak kendine özgün bazı karakteristlik özellikler gösteren çivi yazısı ve bazı anıtsal yapılarda ise hiyeroglif kullanmışlardır.

Urartuların kullandığı Yeni Asur Stilindeki Çivi Yazısı

Urartu Devleti çivi yazısını ve Hitit hiyeroglif yazısını kullanmışlardır.

Urartular, yönetim merkezi, kale, barajlar, sulama kanalları, anıtsal kaya mezarları gibi inşa programları yürüttükleri ve merkezi bölgeyle sıkı bağlar oluşturdukları bölgelerin çok uzaklarına, yerel beylerin, kabilelerin yaşadığı topraklara da sık sık sefer yapmış ve buralarda yazıt dikmişlerdir. Bu gelenek komşuları Asur’dan da bilinmektedir.

Yazıtlar daha çok başkent Tuşpa ve Van Gölü havzasından gelmektedir. Batıda Fırat kıyısında İzoli (II. Sarduri), kuzeyde Taşköprü (II. Sarduri), Hanak (I. Argişti), Kanlıca (I. Argişti) ve Gulidzan (I. Argişti), güneydoğuda Urmiye Gölü'nün güneyine dağru İran'da Kelişin (İşpuini-Minua), Topzava (I. Rusa), Taştepe (Işpuini-Minua) ile doğuda Erdebil'in güneyinde Naşteban ve Razliq tarafından çevrelenen geniş bölgede yazıt dikmişlerdir.
Din ve Tanrılar [değiştir]

Van/ Meher Kapı anıtındaki yazıta göre, Urartuların inandığı, kutsadığı ve adlarına belirli dönemlerde kurban kestiği 79 tanrı, tanrıça ve tanrısal özellik bulunmaktadır. Bunlardan ilk üç sırayı Haldi, Teişeba ve Şivini paylaşır. Haldi - (Eşi Bagbartu / Bagmaştu / Arubani) Urartuların baştanrısı idi. İsim olarak kökeni XIII. yy Asur yazıtlarına kadar inmektedir. En büyük tapınağı Muşaşir'de idi. Teişeba (Fırtına tanrısı) Hurri kökenlidir ve Hititlerde Teşup ile aynı tanrı olmalıdır. Şivini de (Güneş tanrısı) Hurri kökenlidir. Hititlerdeki Şimegi'nin karşılığıdır.

Urartular büyük merkezlerde tanrıları için kule tipi tapınaklar ve açık alanlardaki kayalara kapı görünümlü kutsal nişler yapmışlardı.
Ölü Gömme [değiştir]

Urartu'da yakarak veya yakmadan gömü yapılmaktaydı. Yönetici kesim ve olasılıkla aileleri büyük kale ve merkezlerin yakınındaki çok odalı kaya mezarlarına birlikte, diğerleri ise sosyal statülerine göre toprak altına inşa edilen oda mezarlara, basit toprak mezarlara veya yakılarak urne adı verilen küplere gömülmekteydiler. Merkezde Van Kalesi, batıda Palu, Malazgirt ve Altıntepe'de, kuzeyde Aras Nehri'nin güney bölgesinde, doğuda şangar (İran'da Bastam'ın kuzeyi) gibi önemli yönetim merkezlerinin yakınında çok odalı kaya mezarları bulunmaktadır. Dilkaya, Karagündüz ve Yoncatepe'de ise soyulmadan günümüze ulaşmış, içinde birden çok gömü bulunan yeraltı oda mezarları incelenmiştir. Ölümden sonraki yaşama inandıkları için ölülerin mezarlarına günlük yaşamda kullandığı eşyalar konulurdu yastık,çanak,çömlek v.s.


Siyasal ve kültürel ilişkiler [değiştir]

Urartu tarihinin önemli bir bölümü güneydeki büyük düşman Asur ile mücadeleye odaklanmıştır. Ayrıca Menua döneminden itibaren kuzeyde yerel Diauehi Krallığı Erzurum çevresinde ve mahalli beylikler üzerine, güneybatıda Hate (Malatya çevresi), güneydoğuda ise Kuzeybatı İran’a; I. Argişti döneminde Hate - Tabal (Tuate'nin ülkesi); II. Sarduri Melitia, Qumaha (Adıyaman bölgesinde) ve kralı Kuştaşpili; II. Rusa ise Hate, Halitu ve Muşki üzerine sefer yapmışlardır.

Urartu Krallığı'nda çivi yazısı, yıllık sefer yapma, ölçü sistemi, krali unvanlar, stel dikme, savaş taktikleri, nüfus nakilleri, resim, süsleme ve kabartma sanatı gibi uygulamalar, Asur etkili olarak gelişmiştir. Mimari, sorguçlu miğferler, kazanlardaki siren eklentileri, hiyeroglif yazısı, yakarak gömme, fildişi sanatı gibi dallar ise Kuzey Suriye'den etkiler almıştır. Bronz levhalar üzerindeki bezemelerde Asur etkisi yanında Geç Hitit izleri de görülmektedir. Bütün bu etkiler Urartu insanı ve zorlu coğrafyasıyla bütünleşerek yeni biçimler almış ve Urartu sanatını oluşturmuştur.
Çanak-Çömlek Sanatı [değiştir]

Devletin kuruluşu ile birlikte ortaya çıkmış gözüken parlak kırmızı astarlı çanak-çömlek grubu yönetim merkezi ve önemli Urartu kalelerinde bulunmaktadır. Halkın ürettiği yöresel ve geleneksel mallar da kullanılmaya devam etmiştir.
Kaynaklar [değiştir]

Urartular hakkındaki değerlendirmeler, birkaç kaynaktan gelen verilerle yapılır. Asur yazıtları özellikle erken dönemleri için önemli kaynak grubunu oluşturur. M.Ö. 13-9. yy arasındaki krallık öncesi dönem genellikle bu kaynaklardan anlaşılmaya çalışılır. M.Ö. 9. yy ortaları ile 6. yy arasındaki krallık dönemi ise kayalara kazdırılan Urartu krali yazıtları, az sayıda çivi yazılı kil tablet ile Asur yazıtları ve Arkeolojik bulgular birleştirilerek ortaya konabilir. Büyük kent ve kalelerdeki görkemli mimarlık kalıntıları, maden eserler ve zengin diğer buluntular bu uygarlığı günümüze taşımaktadır.
Urartu'yu Ermenileştirme çabaları. [değiştir]

Urartuların mittaniler(mö1900-1000) Hurriler(mö3000-2000) devamı olan bir aryan halktır ve yapılan araştıramaları sonucu elde edilen etimolojik lingustik antropolojik folklorik gibi bir çok unsur değerlendirildiğinde urartuların kurmanci-kürtlerin ataları olduklar sonucu çıkmaktadır. Firigler(armen)ermenilerin atalarıdır ve iç anadoluda yaşamışlardır. frig dili roma civarındaki etrusk diline çok yakındır. ve bugunku ermenicede bu dillerin bir uzantısı olduğu dil bilimciler tarafından ortaya koyulmuştur. Urartu diline en yakın yaşayan dil ise Kurmanci olduğuda artık bilinmekte. urartucanın bazı kafkas dilleriylede ortak özellikler taşır. zaten Kurmanci dilinde kafkasyada kullanılan dillerde bazı ortak özellikler gösterir.

Doğuanadoluya ermeni yerlemeleri urartu döneminden çok sonra olan Mö2yy dan sonra başlayan Roma Part savaşları dönemindededir. Romalılar Partlarla savaştığı dönemlerde Romanılar doğu anadoluda bazı Part bölgeleri kontrol etmek için kapadokya ve klikia bölgelerinden doguya ermeni nüfüsü kaydırmıştır. Çünkü Armenler her zaman romalılarlın mutefiki olmuşlardır. Part kelimesi kurd kelimesinin latin versiyonudur. Partlar Kürt aşiretleri konfederasyonu olan bir siyasi birlik olarak gözükmektedir ve urartularla akrabadır. birbirinin çağdaşı olan Urartularla ve Medlerin dilleri bir birine çok yakındır ve Partca daha sonraki yuzyıllarda kullanılan medceninin devamı bir dildir. Antik Part ve Med dili en yakın olan bugun yaşayan en yakın Kürdili diller ise zazaca, Gorani(hewrami)dir, Urartuca yada kurmancice daha yakınlık gösterir.

Ama Rusya birinci dünya savaşından sonra doğuda mutefiki olan ermeni nufusunu guney kafkasyaya toplayıp devletleştirdikten sonra bu bölgedeki tarihi varlıklarıda sahiplendirme teorileri ortaya atıldı ama bugunki verilerle artık bu savların pek dayanağı kalmadı. Ermeni Urartu teorisine göre Urartu, Ermeni halkının yaşadığı ve Ermenice'nin konuşulduğu bir Ermeni devletidir. Ermeni Urartu teorisi genellikle Ermenistan Sınırları içinde yaygındır. Ermenistandada genellikle ciddi olmayan populer baskılar ve yayın kaynakları bu teoriyi desteklemektedir.[1] Dünyada, bilimsel çevreler tarafından bu teori şiddetle rededilmekte ve profesyonelliğe aykırı olarak nitelendirilmektedir. Ermenistan tarihini inceleyen bir bölüm tarih bilimci bu iddianın bilimsel değil politik amaçlarla ortaya atılmış olduğunu ileri sürmektedir.[2] Bilim çevreleri Urartu ile Ermenistan'ı kesin bir şekilde bir birinden ayırırken, modern Ermenistan halkının Proto-Ermeni, Hurri, Urartu, Luvya ve Hate halklarının karışımından ortaya çıkmış olabileceğini ileri sürmektedir.

Ermeni Urartu sorununun tarihçesi. Proto-Ermeni Urartu inancı XIX. YY'da, Avrupalı bilim adamlarının Doğu Anadolu'da ilk Urartu kalıntılarını gün yüzüne çıkarmalarının ardından ortaya çıkmıştır. Bu inancın ortaya çıkmasına bazı antik ve onları takiben de ortaçağ tarihçilerinin antik Urartu kraliye ailesinin Ermeni kraliyet ailesini bağlaması da rol oynamıştır. Bundan sonra Urartu hakkında yeterli bilgilerin elde edilmesinin ardından, Urartu kronolojisinin kurulmasından ve Urartu dilinin incelenmesinden sonra bu tip batıl inanışlar tamamen terk edilmiştir.

İkinci dünya savaşının ardından SSBC Ermeni Cumhuriyeti'nde Türkiye'de kalan topraklarını iade etme ümidi canlandı. Bunun için dünya kamuoyu önünde Ermenistan'ın Türkiye'nin doğusunda neden hakkının olduğunun ispatlanması gerekıyordu. Bunun için bu inancın propogandası Avrupa'da ve Amerika'da yaygınlaştırıldı. SSBC bu fikri destekledi. Sürekli olarak büyüyen bir Antik Ermenistan haritası çizilmeye başlanmıştı 1960'larda bu harita Ermeni jeolog Suren Ayvazyan tarafından kesinleştirildi. Suren Ayvazyan ayrıca Urartuca üstüne de çalışmalar yapmaktaydı. Bilim çevreleri tarafından Suren Ayvazya'nın çalışmaları profesyonellikten çok uzak olarak nitelendirilirken, jeoloji eğitimi almış birinin Lingvistik dalında bu kadar ciddi iddialar öne sürmesi de çılgınca bulundu. Yinede 1980'lere gelinirken Ayvazyan'ın ünü iyice arttı ve bu yolda başka bilim adamları yazılarına zemin sağladı. Bunların arasında profesyonel tarihçi Valeriy Haçatryan iddalari yüzünden, dilbilimci Igor Dyakonof tarafından şiddetli eleştirilere tutuldu ve yorumlarını daha da geliştirmemeye karar verdi. Ancak Haçatryan'ın yerine Rafael İşhanyan bu fikri savunmaya devam etti. Bu dönemde SSBC'deki politik sorunlar ve Ermenistan'da artan ırkçı modası yüzünden bilim çevrelerinin itirazları sessiz kaldı.
 
2010'DA 52324 ziyaretçi (102393 klik) kişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol